“PLANLI ALANLAR İMAR YÖNETMELİĞİ TASLAĞI” MİMARLIK MESLEĞİNİN YETKİ GASPIDIR

“PLANLI ALANLAR İMAR YÖNETMELİĞİ TASLAĞI” MİMARLIK MESLEĞİNİN YETKİ GASPIDIR

07 Ocak 2020

“Planlı Alanlar İmar Yönetmeliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmelik Taslağı” 28 Aralık 2021 tarihli yazı ile Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığınca Oda görüşüne sunulmuştur.  Bu değişiklik kapsamında Planlı Alanlar İmar Yönetmeliği’nin Yapı Projelerini düzenleyen 57.Maddesinin ikinci fıkrasına “Kullanıcılara teknik gereksinimlerle uyumlu estetik iç mekan tasarımı sunmak amacıyla; havaalanlarının terminal, idari ve yolcu binaları, 300 ve üzeri yatak kapasitesine sahip hastaneler, yapı inşaat alanı 30 bin m2’den fazla olan; kamu hizmet binaları, alışveriş merkezleri ve 5 yıldızlı oteller için iç mimarlarca hazırlanıp imzalanan iç mimari projesi de eklenir.” ibaresinin (c) bendi olarak eklenmesi önerilmektedir.

Yapılı çevrenin üretim sürecinde, ilgili mevzuatın uygulayıcısı ve kullanıcısı olan kesimlerin; bilgilendirme, istişare, görüş ve değerlendirme süreçlerine dahil olamadıkları bu taslak karar aşamasında görüşe açılmıştır.

Nitelikli yapılı çevre ve mekân tasarımı kaygısı ile önerildiği öne sürülen bu düzenlemenin yalnızca kamu ve özel sektöre ait büyük ölçekli, büyük bütçeli ve lüks yapı ve projelerle ilgili olarak düzenlenmesi; sunulacak mesleki hizmetlerle ilgili bilimsel veri ve araştırmalara dayalı bir tespit yapılmadığını, temel insan hakkı olan sağlıklı ve güvenli bir çevrede yaşam hakkının öncelik olarak görülmediğini göstermektedir. Düzenlemelerin ülkemizdeki iç mimarlık hizmetlerinin ve yapılı çevrenin niteliğini artırmaya yönelik değil iç mimarların inşaat sektöründeki payının artırılmasına yönelik olduğu anlaşılmaktadır.

Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı’nın Planlı Alanlar İmar Yönetmeliğinde; bir meslek grubunun talebi ile iş alanı açmak üzere değil, Kanunun ve Yönetmeliğin amacı çerçevesinde ortaya çıkan ihtiyaçlar ile değişiklik düzenlemeleri yapması beklenmektedir. Yönetmelik değişikliği ile meslek alanlarının tariflenmeye çalışılması kabul edilemez. Yıllar içinde ülkenin dört yanında çok fazla sayıda mimarlık fakültesi açılmış olması, bölümlerden mezun olan mimar ve iç mekan tasarımcıların sayısının mevcut ihtiyacın çok üzerinde olması ve işsizlik rakamlarının tırmanması nedeniyle yaşanan bu plansızlığın bedelini ödeyecek olan mesleğimiz ve meslektaşlarımız değildir.

Taslak eliyle, mimari tasarımın bütünselliğini korumak yerine mekânların kurgusuna dair çelişkili kısıtlılıklar getirilmekte; tariflenen istisnai düzenlemelerin, hangi bilimsel verilere ve araştırmalara dayanarak belirlendiği anlaşılamamaktadır.

Bina yapım süreçlerine ilişkin gerekli fen eğitimlerini almayan; mesleki bilgi, beceri ve yetkinliklere haiz olmayan meslek mensuplarınca yürütülecek yapılaşma süreçlerinin planlı, sağlıklı ve çevre şartlarına uygun şekillenmesi mümkün değildir. Açıkça 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu ve 3458 sayılı Mühendislik ve Mimarlık Hakkında Kanun ile çelişen, mimarların müelliflik haklarının gasp edildiği, yetki ve sorumlukları yok sayan, meslek hak ihlallerinde derinleşme getiren düzenleme geri çekilmelidir.

Yerine şehircilik-mimarlık ilkelerinin ve bilimsel yöntemlerin ışığında; mesleki uzmanlık alanları ve yetkinlikleri esas alan, nitelikli yapılı çevrenin herkes için erişilebilir olmasını hedefleyen bir Yönetmelik için bir an önce katılımcı yöntemlerin devreye sokulması, sağlıklı ve güvenli bir yapılı çevrede yaşama hakkını korumaya ve bu çerçevede standartlar önermeye odaklı şekilde yeniden hazırlanması gerekmektedir. Bu kapsamda “Planlı Alanlar İmar Yönetmeliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmelik Taslağı” hakkında Mimarlar Odası detaylı raporu değerli kamuoyu ve meslektaşlarımızla paylaşılmaktadır.

“Planlı Alanlar İmar Yönetmeliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmelik Taslağı” Hakkında Mimarlar Odası Görüşü için tıklayınız.  

TMMOB MİMARLAR ODASI


Leave A Reply